Amilet eydina [165]
.. Meydana getirmeyi yüklendiğimiz ve bizden başkasının yüklenemeyeceği şeylerden ... (Allah) bunu kendisinden başkasının güç yetiremeyecegi yaratma(sın)daki eşsizliği ve ondaki hikmetler için söylemiştir. "Amelü'l-eydi": Elleriyle çalışanların çalışmalarından istiare olunmuştur. [166] ... Yani kuvvet, kudret ve emrimizle yarattık.[167] ...Yaratılışını üzerimize aldığımız şeylerden. Allah'ın (Bima hesebet eydiküm) sözü gibi. [168] Hasan, kuvvetimizin yaptığı şey, demiştir. "Yed", "eydi" gibi kuvvettir. Allah, güç ve zayıflık gibi maddi niteliklerin kendisine nüfuz etmesinden yücedir (uzaktır, münezzehtir). Ancak anlamı şöyledir: Eşyaya verdiğimiz, gök ve yerdeki işlerden ibaret olan güçlerimizin meydana getirdiği şeyleri... ... (yarattığımızı görmüyorlar mı?) [169] Yani, "yalnız bizim yarattıklarımızdan yahut bizim yaratabildiklerinıizden biri olarak" (Zemahşeri ve Razi)- Yukarıdaki mecazi deyim, "el ürünü "/"ellerimizin yaptığı" ("eserlerimizden biri" (T.ç.n.) kavramının, geniş anlamdaki, yani hem somut hem de soyut anlamdaki karşılığına dayanmaktadır. [170] "Yed" kelimesinin güç, kuvvet, kudret gibi anlamları ihtiva ettiği bütün muteber sözlüklerde yer almaktadır. "Amilet eydina" ifadesinin Türkçe'deki tercümeleri daha çok "lafzi" tercüme olarak göze çarpmaktadır. Elmalı: ... ellerimizin yaptıklarından... Çantay: Ellerimizin işleyip yaptıklarından... D.İ.B.: ... elleriyle yaptıklarının ... Bilmen: ... -kudret- ellerimizin yaptıklarından ... Yavuz: ... kudretimizin meydana getirdiklerinden ... Davudoğlu: ... kudretimizin meydana getirdiklerinden . Ateş: ... ellerimizin yaptıklarından ... Bulaç: Ellerimizin yaptıklarından ... Y. Öztürk: ... ellerimizin yapıp ettiklerinden ... Atay: Kudretimizle ... A. Öztürk: ... kendi ellerimizle yaptıklarımızdan ... Koçyiğit: Ellerimizin yapıp da ... Hizmetli: ... kudretimizle... Varol: Ellerimizin yaptıklarından ... Piriş: Kendi ellerimizle yaparak... Görüldüğü gibi bazı mütercimler üzerinde durduğumuz ifadeyi "ellerimizin yaptıklarından", "kendi ellerimizle yaptıklarımızdan" vb. şekilde tercüme etmişlerdir. Fakat böyle tercümelerin eksik ve yanlış anlaşılmaya açık olduklarını düşünüyoruz. Çünkü ayetin orijinalinde zikredilen "amilet eydina" tabiri güç, kuvvet, kudret gibi potansiyel unsurları sembolize eden mecazi bir ifade formudur. Anladığımız kadarıyla burada "cüz" zikredilirken aslında "küll" kastedilmiştir. Yani ellerin zikredilmesi o işin bizzat ellerle yapıldığına her zaman işaret etmez, bilakis ellerin sahibine işaret eder. Kaldı ki söz konusu Allah olunca somut anlamda "eller"in zikredilmesi doğru değildir. Konuyu bir de şu şekilde izah edebiliriz. Aynı durum insanlar için de geçerlidir. İnsan elleriyle yemek yapar ama "ellerim yemek yaptı" demez veya elleriyle kalem kullanıp yazı yazar ama "ellerim yazdı" demez. Bilakis yemek yaptım (ben) veya yazı yazdım (ben) der. Yani insan yaptığını kendisinde var olan potansiyel unsurlar sayesinde yapar ama bu iş için bazen elini, bazen ayağını veya başka bir organını kullanır. Bu bakış açısından dolayı "Amilet eydina" deyimsel ifadesinin; - Gücümüzle - Kudretimizle (Hizmetli, Atay) - Kuvvetimizle şekillerindeki tercümelerinin mantıken daha izah edilebilir ve doğru olduğunu belirtmeliyiz. Örnek: Yasin: 36/71: Görmediler mi ki biz onlar için gücümüzle birtakım hayvanlar yaratmışız da onlara sahiptirler.[171]
16.02.2009 tarihinden beri 8840 defa okundu. Son takip: 21.11.2024 - 08:38